Acı Verme (Yeteneği) / Moskova’dan Kiev’e Stratejik Kullanım
Thomas Schelling’in “beceri stratejisi”ne göre, “Her oyuncunun en iyi seçimi yapabilmesi, diğerinin yapacağı eylemi tahmin etmesine bağımlıdır, bunun da diğerinin onun eylemini tahmin etmesine bağımlı olduğunu bilir.” Ukrayna ve Rusya’nın öngörme yeteneklerinin düellosu, Donetsk ve Luhansk’a gerçekleşecek bir müdahale üzerinden şekillenmenin ötesine geçiyor. Dünyaya çatışmacı, Batıya ise daha çatışmacı bakan Putin, Ukrayna’yı bir ulus olarak bile görmüyor. Bu çatışmadan işbirliği doğabilmesi için, Schelling’in tabiriyle, ortak bir hedef belirleme veya söz konusu felaketi önlemekte karşılıklı bir çıkar bulunmalıdır. Güç kullanımının rolü, ancak bu şekilde yeniden düşünülebilir. Bu noktada sorulması gereken soru, Ukrayna ve Rusya’nın ortak bir hedef belirlemesi mümkün müdür veya ortak felaketi önlerlerse karşılıklı bir çıkar elde etme potansiyelleri nelerdir?
M.S. 6. yüzyılda yaşamış Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkomuntanı Belisarius, askeri stratejiye Liddell Hart ile aynı pencereden bakıyor: “En mükemmel ve mutlu zafer şudur: Kendiniz bir zarar görmeden, düşmanı amacından vazgeçmek zorunda bırakmak.” Nitekim Hart’a göre, Clausewitz dahi; çoğu general tarafından yanlış yorumlanmıştır. Eserlerini tamamlamadan hayata gözlerini yuman Clausewitz (eserleri eşi tarafından derlenmiştir), hasmın kesin imhasını öğütlerken, eserlerini sonuca ulaştırmadan önce, fikirleri bir evrimin ilk adımlarındaydı. Schelling ise “acı verme yeteneği”ni, askeri güç kullanımının önemli nitelikleri arasında görüyor. Burada dikkat edilmesi gereken kısım, acı vermenin “yeteneği”ne yapılan vurgudur, “acı verme”ye değil. Söz konusu yeteneğin stratejik kullanımı, hasmınızın bu yetenekten kaçınmak için yapabileceklerine odaklanmayı gerektirir. “Can yakma gücü, pazarlık gücüdür. Bunu sömürmek, diplomasidir.” Rusya’nın bugün uyguladığı şiddet; maruz kalacağı yaptırımlar, askeri masraflar ve uluslararası imaj gibi değişkenler ele alındığında ihtiyatla hesaplanacak bir fayda-maliyet dengesi elzem görünmektedir. Moskova “acı verme”yi, “acı verme yeteneği”ne tercih ederken, Washington’dan dua sesleri yükseliyor. Avrupa uçuş takibi görüntülerinde Ukrayna üzerindeki sessizlik ise, devasa bir çığırtkanlığı simgeliyor.
“Ayı”nın pençesi ile “ejderha”nın kanatları, farklı coğrafyalarda acı veren bir senkronizasyonda hareket edebilir. Batı, Doğu Avrupa’ya kulak kesilmişken Tayvan’ı göz ardı etmemeli. Hatta Mearshaimer’a göre, Pekin’e karşı Moskova ile bir koalisyon fikri dahi yabana atılamaz. İronik şekilde, ejderhaların ata(Konfüçyüs)sözü Batı başkentlerine fısıldıyor: “Aynı anda iki tavşanı kovalayan hiçbirini yakalayamaz.”
Tahmin edilen eylemlerin sonucu bizi doğru seçime getirir mi?
Tahmin edilen eylemlerin yanlışlığı veya doğruluğu sonuca mı bağlıdır ?
Yoksa tahmin edilen şey esas cevap mıdır ?