Ankara Savaşı
I. Murat, Kosova’da suikasta uğradıktan sonra yönetime oğlu I. Bayezid geldi. Yıldırım Bayezid, babasından aldığı Osmanlı Devleti’ni büyük bir imparatorluğa dönüştürmek amacıyla Anadolu’daki beylikleri toprağına kattı. Bunun üzerine Anadolu’ya gelen Haçlıları kendinden sayıca üstün olmalarına rağmen Niğbolu Savaşı’nda mağlup etti. Emir Timur, kendini Moğol İmparatorluğu’nun mirasçısı olarak gören fakat Türk bir hükümdardı. Orta Asya’da söz sahibiydi. Nüfuzunu daha da arttırmak istiyordu. Çin’e sefer düzenleyecekti. Ancak Çin üzerine yürümeden önce arkasında bırakacağı güçleri yok etmeliydi. Bu sebeple Timur, 1399 yılında ordusuyla Anadolu’ya doğru ilerlemeye başladı. Emir Timur, Ağustos 1400’e gelindiğinde amacı uğrunda Sivas’a ulaşmış ve şehrin kalesini kuşatmıştı. Kuşatmaya iki hafta direnen Sivas halkı, kan dökülmemesi şartıyla Timur’a teslim oldu. Timur, Sivas’tan sonra Malatya’yı da topraklarına kattı ve daha fazla ilerlemedi. Timur, Bayezid’e bir mektup göndererek kendisine tabi olmasını, aksi halde devletini yıkılmaktan kurtaramayacağını söyledi (Yılmaz, 2016, s. 55). Bayezid de kendisini küçük gören Timur’u savaşa davet etti (Daş, 2004, s. 145). Gelen cevabın üzerine Timur, ülkesine haber göndererek tüm kuvvetlerinin Karabağ’a gelmesini emretti. Timur, Karabağ’da sefer hazırlıklarını tamamladıktan sonra Anadolu’nun içlerine doğru ilerlemeye başladı. Bayezid, yaklaşan Timur tehlikesi karşısında vasalı olan Sırp hükümdarı Stefan Lazarevic’e haber göndererek savaşta yardımcı olmasını istedi. Bütün birliklerini toplamış olan Bayezid, Timur’un karşısına çıkmak için yola çıktı. Bayezid, Ankara’ya gelerek burayı ordusunun harekât üssü yaptı. Lazarevic de onlara katıldı. Timur, savaşın nerede gerçekleşeceğini Osmanlı’nın inisiyatifine bırakmamak için Kayseri’ye geldi. Bu haberi alan Bayezid, Timur üzerine yürümek için Ankara’dan harekete geçti. Timur, Bayezid’in dikkatini Kayseri’ye çekerek Ankara’da bulunan Çubuk ovasına ordugâhını kurdu. Yıldırım Bayezid de süratle Ankara’ya gelerek Timur’un karşısına çıkmıştı. 28 Temmuz 1402 sabahı iki ordu da savaşmaya hazır vaziyette Çubuk Ovası’nda idiler (Halaçoğlu, 1991). Osmanlı ordusu yetmiş bin, Timur ordusu ise yüz altmış bin askerden oluşuyordu (Yılmaz, 2016, s. 60). İlk olarak, Timur ordusunun kanatları hücuma kalktılar. Osmanlı ordusunun sağ kanadında bulunan Lazarevic komutasındaki birlikler, Timur ordusuna karşı üstünlük sağladılar. Ancak Osmanlı ordusunda bulunan Saruhan, Aydın ve Karesi sancaklarının askerleri taraf değiştirmeye başladılar (Aka, 2012). Bu taraf değiştirme Osmanlı ordusunun üstünlüğünü kaybettirse de Bayezid, devreye tımarlı sipahileri sokarak çarpışmaya dengeyi getirmiş oldu. Ancak Bayezid, ikinci bir ihanete uğradı. Ordudaki Kara Tatarlar, sol kanadı arkadan ok yağmuruna tutmaya başladı. Bunun üzerine Osmanlı’nın sol kanadı tamamen bozuldu. Şehzade Süleyman Çelebi komutasındaki askerler, daha fazla direnç gösteremeyerek geri çekilmek zorunda kaldı. Yıldırım Bayezid, merkezde bulunan kuvvetleri de savaşa dahil etti. Bunun üzerine Timur da merkezde bulunan Fil birliklerini devreye soktu. Bu filler, Timur’un Hindistan seferi sırasında elde ettiği ganimetlerdi ve sadece varlıkları Osmanlı ordusunu tedirgin etmeye yetmişti (Erhan, 2019, s. 2531). Savaş fillerinden korkan atlar, Osmanlı süvarilerinin ilerlemesine engel oluyordu. Taraf değiştirmeler sonucu nüfusu azalan Osmanlı ordusu, fillerin de hücumuyla sayıca iyice azaldı. Sağ kanatta Lazarevic komutasındaki askerler de hücumlara dayanamayarak geri çekilmeye başladılar. Yıldırım Bayezid, bir grup yeniçeri ile savaşmaya devam ediyordu. Zafere kesin gözüyle bakan Emir Timur, otağına çekilmiş ve Bayezid’in esir alınmasını emretmişti. Hava kararana dek çarpışan Bayezid’in etrafı sarılmıştı ancak Yıldırım Bayezid, bir yarma hareketi ile çemberden çıkmayı başardı. Bayezid, tam da kurtulmuşken atına bir düşman oku saplandı. Osmanlı Devleti hükümdarı, artık esir alınmıştı (Yüksel, 2010, s. 362). Timur, Bayezid’i saygıyla karşıladı. Fakat esaretine son vermedi. Bayezid, hayatının sonuna kadar esir kaldı (8 Mart 1403), (İnalcık, 1992). Çin seferine giderken arkasında yeni bir güç çıkmaması için Timur, Bayezid tarafından toprakları fethedilmiş beylere kendisine tabi olmaları şartı ile topraklarını geri verdi. Savaş neticesinde Osmanlı Devleti, fetret devrine girmiş, 11 yıl boyunca şehzade kavgaları baş göstermiştir. Timur ise Çin seferine çıkmış fakat gerçekleştiremeden ölmüştür.
Kaynakça
Aka, İ. (2012). Timur. TDV İslâm Ansiklopedisi: https://islamansiklopedisi.org.tr/timur adresinden alındı
Daş, A. (2004). Ankara Savaşı Öncesi Timur İle Yıldırım Bayezid’in Mektupaşmaları. Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, –(15), 141-167.
Erhan, M. (2019). Osmanlı ve Timurlu Kaynaklarına Göre Ankara Savaşı. Social Sciences Studies(35), 2528-2536.
Halaçoğlu, Y. (1991). Ankara Savaşı. TDV İslâm Ansiklopedisia: https://islamansiklopedisi.org.tr/ankara-savasi adresinden alındı
İnalcık, H. (1992). BAYEZİD I. TDV İslâm Ansiklopedisi: https://islamansiklopedisi.org.tr/bayezid-i adresinden alındı
Yılmaz, M. (2016). Bizans kaynaklarına göre Ankara Savaşı . Yüksek Lisans Tezi, 1-89.
Yüksel, M. Ş. (2010). Dönemin Arap Kaynaklarına Göre “Ankara Savaşı”. Tarih İncelemeleri Dergisi, 25(1), 351-370.