Dünya Yeni Bir Soğuk Savaşa mı İlerliyor?
DÜNYA YENİ BİR SOĞUK SAVAŞA MI İLERLİYOR?
Soğuk savaş dendiği zaman akla gelen ilk ülke olarak ABD, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana başta Sovyetler Birliği olmak üzere birçok ülke ile kıyasıya rekabet etmiş ve bu rekabet sonucu adını, ekonomisini, otoritesini tarihe bir daha silinmeyecek şekilde kazımıştır. Bunun sonucunda ürettiği ürünleri satabilecek ülkeler ararken, Avrupa ülkeleri ile ilişkilerini her daim maximum seviyede tutmayı amaçlamış ve AB’nin kurulması için destekleyici hareketlerde bulunmuştur. Başlangıçta ekonomik iş birliği amacıyla kurulan AB, Soğuk Savaş Dönemi’nde ABD ile yakın ticari ilişkilerde bulunmuş ya da bulunmak zorunda kalmıştır. Liberalleşme etkisindeki Çin Halk Cumhuriyeti ise 2001 yılında DTÖ’ye girmesinden sonra hem hızlı hem de emin adımlarla gelişmiş ve 2. Obama döneminde Çin için geliştirilen stratejiler büyük önem taşımıştır.
ABD’nin o dönemlerde düşündüğü; Çin’in çevresini ikili ilişkiler yoluyla sarmak ve Çin ile olan karşılıklı menfaatini derinleştirmekti. Fakat ticari ilişkilerde söz konusu olan en temel sorunlardan biri adil rekabet ortamının Çin tarafından sağlanmamasıydı. Bunlara ek olarak Barack Obama, ABD ve Çin’in birçok konuda ortak çıkarları olduğunu sıkça vurgulamış ve iki ülkenin büyük gelişim gösterdiğini belirtmiştir. İran Nükleer Anlaşması, Kore’nin nükleer silahlardan temizlenmesi, Afganistan’ın yeniden yapılandırılmasında büyük rol oynayan Çin’e takdirde bulunmuştur (KAPLAN, 2016). Bu olumlu gelişmeler sonucunda iki ülke arasında kazan-kazan politikası uygulanmasına ve hassas konularda yapıcı olunması gerektiğine karar verilmiştir. İki ülke enerji, çevre koruması, altyapı inşası, konusunda çıkar işbirliğini genişletecek ve makroekonomik politika koordinasyonunu geliştirecekti. Kısacası finansal istikrarın karşılıklı iletişim temelinde kurulması isteniyordu. Bunun sonucunda 2016, Çin-ABD Turizm yılı olarak kabul edildi ve öğrenci değişim programlarıyla bu iki rakip ülke kültürlerini tanımak için önemli bir adım attı. (AnkaraBüyükelçiliği, 2016)
Trump döneminde ise o güne kadar görülmüş stratejilerden farklı dış politika hamleleri uygulanmıştır. En çarpıcı örneklerden biri İran Nükleer Anlaşması’ndan çekilmekti zira bu durum AB ülkeleri ile arayı bozmak anlamına gelmekteydi. Ayrıca bu anlaşma için Trump “tarihteki en kötü anlaşma” yorumunda da bulunmuştur. NATO ülkelerine ABD’nin daha fazla para ödemek zorunda kaldığını sert söylemlerle ifade etmiş ve korumacı bir politika izlemiş olduğu söylenebilir. İsrail’i başkent olarak tanımış ve bu durum da AB ile ilişkilerin gerilmesine neden olmuştur. 2018 yılında da AB’nin çelik ve alüminyum ürünlerine ek vergiler getirmiştir. Başkanlığında ABD’nin o güne kadar ki müttefikleri ile arasını bozduğu için ülkenin sonunu getirdiği düşüncesi de fazlasıyla yaygınlaşmıştı. (ERAY, 2021) Buna ek olarak 2020 başında ortaya çıkan Covid-19 salgınını yeterince önemsememiş; Çin’e karşı olan ticari rekabeti ise, ülkesinde yaşayan Asyalı nefretine dönüştürmeyi başarmıştır.
Günümüz ABD Başkanı Biden ise Trump’ın aksine geleneksel düzeni tekrar kurma eğilimindedir ve bunun en büyük kanıtı olarak Obama dönemindeki başkan yardımcılığı gösterilebilir. Çin’in en büyük rakip olduğu sonucuna daha başkan olmadan varan Biden, Trump döneminde Çinlilere karşı kullanılan sert söylemler nedeniyle şiddetin arttığını ve kontrol altına alınması gerektiğini de birçok kez dile getirmiştir (YILDIZOĞLU, 2021). İlk adımları transatlantik ilişkileri yeniden inşa etmek üzerine olmuştur ve çok merak edilen o açıklamayı yapmıştır: “Aşırı rekabet olacak fakat bunu onların bildiği gibi yapmayacağız.” (AA, 2021) Yapılan konuşmalarda iki önemli stratejiden bahsedilmektedir: Birincisi Amerikalı işçilere yatırım yapıp küresel çapta rekabetçi olmak; ikincisi ise yapılan anlaşmalarda iş gücünün ve çevrecilerin masada olması gerektiğidir. Ayrıca cezalandırıcı ticaret arayışında olmadığının da altını çizmektedir. Fakat Çin’in ekonomisi dikkate alındığında sadece bunlarla rekabet yetersiz kalacaktır (Dumalaon, 2021).
Bu nedenle ülkeleri yavaş yavaş yanına çeken ABD; İngiltere, AB ve Kanada ile Sincan’daki Uygur Müslümanlarının haklarının ihlali nedeniyle, üst düzey Çinli yetkililere paralel yaptırımlar uygulamak için ortak eylemde bulundular (Wintour, 2021).
Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Dominic Raab ise Çin’in bu muamelesinin “İkinci Dünya Savaşından bu yana etnik ve dini bir grubun en büyük kitlesel tutuklaması” olduğunu belirtirken Antony Blinken “Çin, Sincan’da soykırım ve insanlığa karşı suç işlemeye devam ediyor. Çin’in suçlarına bir an önce son verilmesi ve pek çok kurban için adalet çağrısında bulunmak üzere dünyanın dört bir yanındaki müttefiklerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.” ifadesinde bulunmuştur. Tüm bunlara karşılık Çin’in BM Daimi Temsilci Yardımcısı Bing tüm bunların “söylenti” ve “yalan” olduğunu dile getirererek, çok sert bir karşılık olan şu sözleri dile getirmişti : Afrika ve Asya kökenli insanlara yönelik devam eden ayrımcılık ve nefret olaylarına ve hatta sürmekte olan vahşice cinayetlere son vermek için pratik önlemler almanızı öneririm. (AA, CNNTürk.com, 2021)
Yaşanan gelişmeler sonucunda AB’nin ABD tarafında yer almaya karar vermiş olduğu net bir şekilde görülmektedir. Bunun sonucunda AB ve Çin arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkiler zarar görmeye başlayacaktır. Bu noktada da transatlantik ilişkilerde yoğunlaşma yaşanması muhtemeldir. Biden ise “Build Back Better” sloganıyla oyun kurucu rolünü üstlendiğini kanıtlamış durumdadır. ABD özellikle Hindistan ile ilişkilerini geliştirme yoluna gidecektir buna karşılık Çin’in Rusya ve Türkiye ile ilişkileri güçlendirme yoluna gitmesi çok muhtemeldir. Türkiye’nin son yıllarda Asya’ya yönelmesi ve Yeniden Asya Projesi eklendiğinde bu tahminler güçlenmektedir.
Kaynakça
AA. (08. 02 2021). AA. Von AA: https://www.trthaber.com/haber/dunya/bidendan-cin-aciklamasi-asiri-rekabet-olacak-554535.html abgerufen
AA. (03. 03 2021). CNNTürk.com. Von CNNTürk.com: https://www.cnnturk.com/dunya/abd-ve-cin-yine-gerildi-rezil-insan-haklari-sicilinize-bakin abgerufen
AnkaraBüyükelçiliği, Ç. H. (05. 01 2016). Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği. Von Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği: http://tr.china-embassy.org/tur/xwdt/t1329612.htm abgerufen
Dumalaon, J. (14. 01 2021). Trump Biden’a nasıl bir Amerikan ekonomisi bıraktı? Trump Biden’a nasıl bir Amerikan ekonomisi bıraktı? Youtube, -, -: DW.
ERAY, S. (-. Ocak-Şubat 2021). Trump ve Biden’ın Transatlantik Düzlemde Dış Politika Stratejileri. Trump ve Biden’ın Transatlantik Düzlemde Dış Politika Stratejileri, S. 37-41.
KAPLAN, F. (04. 01 2016). ALJAZEERA TURK. Von ALJAZEERA TURK: http://www.aljazeera.com.tr/gorus/obamanin-dis-politika-karnesi abgerufen
Wintour, P. (2021). USA and Canada follow EU und UK in sanctioning Chinese officials over Xinjiang. The Guardian, 1-2.
YILDIZOĞLU, E. (04. 02 2021). BBC-News Türkçe. Von BBC-News Türkçe: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-55929359 abgerufen