Analiz

Hakan Fidan’ın Çin Ziyareti

Türkiye ile Çin arasındaki ilişkiler, son yıllarda ekonomik, siyasi ve kültürel alanlarda önemli ilerlemeler kaydetmiştir. İki ülke arasındaki ilişkiler, karşılıklı çıkarlar ve stratejik işbirliği çerçevesinde hızla gelişmeye devam etmektedir. İki ülkenin sağlam temelli diplomatik ilişkilere sahip olması Asya-Pasifik bölgesini de etkilemektedir. Her iki ülke diplomatik temaslarını sıkı şekilde devam ettirmektedir.
Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Politbüro Üyesi, Dışişleri Merkez Komisyonu Direktörü ve Dışişleri Bakanı Wang Yi 26-27 Temmuz 2023’te Türkiye’ye resmi ziyarette bulunmuştu. Bu ziyareti takiben Dışişleri Bakanı Hakan Fidan 3-5 Haziran tarihlerinde resmi ziyarette bulunmak üzere Çin’e gitti. Bunun öncesinde Çin’i ziyaret eden son Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu olmuş, bu ziyaret 2022 yılında gerçekleşmişti.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, resmi temasın ilk gününde Pekin’de Center for China and Globalization (CCG) düşünce kuruluşunda “Değişen Dünya Düzeninde Türkiye-Çin İlişkileri” programına katıldı. CCG ile Antalya Diplomasi Forumu arasında işbirliğine yönelik bir niyet mektubu imzalandı. CCG, Çin’de bağımsız hareket etmeye çalışan ve zaman zaman partinin baskı ve sansürüne maruz kalmış bir düşünce kuruluşudur. Hakan Fidan’ın buradaki programa katılmış olması dikkat çekicidir.
İkili Görüşmeler
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkez Komitesi Politbüro Üyesi ve ÇKP Siyasi ve Hukuki İşler Komisyonu Başkanı Çen Vençing ile toplantı düzenledi. Çin’de Komünist Parti, ülkeyi yöneten ana kadro olmasından dolayı Hakan Fidan’ın Çin’i yöneten Komünist Partisi yetkilisi ile bir araya gelmesi çok önemlidir. Zira toplantıda ele alınan konular Komünist Partisi’ne de iletilmiş olunacaktır.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile yaptıkları ikili görüşmelerden sonra basın toplantısı düzenlemişlerdir.
Wang Yi, “Yabancı güçlerin demokrasi ve insan hakları gibi bahaneler adı altında iki ülkenin iç işlerine karışmasına karşı çıkmalıyız,” ifadelerini kullanarak dolaylı olarak Uygur Türkleri konusuna atıfta bulundu.

Kuşak ve Yol Girişimi
Çin, 2013 yılında başlattığı ve modern İpek Yolu olarak da bilenen “Kuşak ve Yol Girişimi” ile karadan ve denizden Asya’yı Avrupa’ya ve Afrika’ya bağlayan ticaret ve altyapı ağı kurmayı hedeflerken, Türkiye de bu projeyi “Orta Koridor Girişimi” ile desteklemekterdir. Hakan Fidan yaptığı açıklamada Kuşak ve Yol Girişimi ile Orta Koridor’un uyumlaştırılması, diğer bazı ulaştırma koridorlarıyla entegrasyon edilmesinden bahsetti. Kuşak ve Yol Girişimi projesi ile Avrupa ile Asya arasındaki deniz yolunun yaklaşık 2.000 kilometre daha kısa olup seyahat süresini 15 güne düşürmektedir. Çin bu projeyi hataya geçirirken Türkiye’nin jeopolitik konumunu kullanmak istemektedir. Bu jeopolitik konum başta ekonomi olmak üzere birçok alanda her iki ülkeye büyük fırsatlar sağlama ihtimalini doğurmaktadır.
Ekonomik İlişkiler
Türkiye ile Çin arasındaki ticaret hacmi 2023 rakamlarıyla 48 milyar dolardır. Hakan Fidan iki ülke arasındaki dengesiz bir ticaretin olduğunun altını çizerek, İkili ticareti dengelemek ve ticari ilişkilerin sürdürülebilirliğini sağlamak için yeni alanlar keşfedilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Türkiye Çin’den Türk tarım ve gıda ürünlerinden daha fazla ithalat yapılmasını, daha fazla turistin Türkiye’yi ziyaret etmesini ve Çinli yatırımcıların Türkiye’ye yatırım yapmasını talep ettiler. Kuşak ve Yol Girişimi projesinde stratejik yapıya sahip olan Türkiye’nin Çin ile olan ekonomik ilişkilerinin daha iyi ileri bir potansiyele sahip olması gerekmektedir.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi
Hakan Fidan Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ni ziyaret etmeden önce Kaşgar ve Urumçi’nin Çin’in kültürel zenginliğine katkıda bulunan iki kadim Türk İslam şehri olduğunu hatırlattı. Bu açıklama Çin’in resmi söylemiyle birebir ters düşen ifadeler oldu. Ters düşmesine rağmen Türkiye’nin kendi mesajlarını iletmesi açısından önemliydi.
Uygur Türklerinin yaşadığı Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne ilk ziyareti 2012 yılında dönemin başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan yapmıştı. Hakan Fidan 12 yıl aradan sonra bölgeyi ziyaret eden ikinci üst düzey isim oldu.
Hakan Fidan ilk önce bölgenin başkenti olan Urumçi kentini ziyaret etti. Hakan Fidan, Urumçi’de bulunan Yanghang Camii’ni ve Uluslararası Büyük Pazar’ı ziyaret etti.
Bakan Fidan, Sincan Uygur Özerk Bölgesi Parti Sekreteri Ma Xingrui ve Vali Erkin Tuniyaz ile de bir araya geldi.
Urumçi’den sonra bölgenin ikinci büyük şehri olan Kaşgar şehrindeki tarihi mekanlardan Yusuf Has Hacib Türbesi ve Iydgâh Camii’ni ziyaret etti.
Türk heyetinin Urumçi’nin önde gelen turistik bölgelerini ziyaret etmesi ve ziyaret ettiği bölgelerin Han nüfusunu çoğunluklu yerler olması dikkat çekti. Hakan Fidan’ın bölgeyi ziyaret ederken mavi kravatı ve beyaz gömleğiyle Doğu Türkistan’ın bağımsızlık sembolü olan Gökbayraklı mesaj vermesi dikkat çeken başka bir durum oldu.
Hakan Fidan Doğu Türkistan için: “Uygur meselesini bir zenginlik meselesi olarak görüyoruz. Uygurların kültürel hakları ve yaşamları konusunda oluşan algı değişmeli. Biz tek Çin politikasını, toprak bütünlüğünü ve egemenliğini destekliyoruz” ifade etmiştir. .Doğu Türkistan’da Çin’in yaptığı zulüm ve soykırım gerçek olmadığını, Doğu Türkistan’da herhangi bir işgalin olmayıp buranın doğrudan Çin’e ait olduğunu anlaşılıyor. Uzun süre sonra bir Türk heyetinin Uygur bölgesine ziyaretine izin verilmesi Çin’in Türkiye ile ilişkilerini bir üst aşamaya taşımayı istediğini de gösteriyor.
BRICS Üyeliği
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Çin’de yaptığı görüşmelerde Türkiye’nin BRICS’e katılmak istediğini ve bu organizasyonun AB’ye karşı iyi bir alternatif olabileceğini açıkladı.
Hakan Fidan, Türkiye’nin yeni işbirliği fırsatlarını keşfetmesi kapsamında 10-11 Haziran’da Rusya’da Çin liderliğinde yapılacak BRICS toplantısına katılacağını da duyurdu. Hakan Fidan’ın bu açıklaması sonrası Rusya’dan gelen ilk tepki “memnuniyet duyacakları” yönünde oldu.
Ankara’nın BRICS grubuna katılmak için adım atıp atmayacağı henüz netlik kazanmadı. Zira Ankara daha önce gruba resmen katılma arzusunu dile getirmemişti.
Türkiye, BRICS’e sıcak baktığını açıkladı. Eğer Türkiye BRICS’e alınacaksa ilk defa bir NATO üyesi bu örgüte üye olmuş olacaktır. Türkiye’nin üyeliği önünde NATO engel teşkil eder mi sorusu gündeme gelmektedir. Şunu unutmamak gerekir BRICS ve NATO aynı şey değildir. NATO güvenlik örgütü iken BRICS başta ekonomi olmak üzere farklı alanlarda işbirliği yapmak için kurulmuş bir örgüttür.
Ancak NATO üyesi bir ülkenin BRICS’e olası üyeliği de bir ilk olacağından bunun muhtemelen eksen kayması düzleminde tartışılması beklenebilir. Hem Gümrük Birliği üyesi olan, hem de AB üyeliği bekleyen Türkiye’nin doğu ittifakı bir örgüte yönelmesi eksen kayması tartışmalarını beraberinde getiriyor. Türkiye uluslararası sistemin yeniden yapılandırılması noktasında kendisini konumlandırmaya çalışıyor.
Tek Çin Vurgusu
Hakan Fidan, Çin devlet televizyonuna verdiği röportajda Çin’in tek Çin politikasını, toprak bütünlüğünü ve egemenliğini destekliyoruz.” İfade etmisrir. Çin’in Tayvan etrafında gerçekleştirdiği tatbikat sonrasında yapılan bu ziyaret ve verilen mesajlar dikkat çekiciydi. Uygur meselesinde herhangi bir sorun alanı görmeden, Uygurların kültürel hakları ve yaşamları konusunda oluşan algının değiştirilmesi gerektiğini de vurgu yaptı.
Gazze ve Ukrayna Savaşı
Her iki ülkenin dışişleri bakanları devam eden İsrail Gazze savaşında aynı çizgide düşüncelere sahip olduklarını açıkladılar. Her iki ülke de Filistin için kısa vadede ateşkes, insani yardımların bölgeye girişi ve esir takasını savunurken, uzun vadede sınırları 1967 öncesinde dayanan, başkenti Kudüs olan ve egemen Filistin devletinin kurulmasını savunuyor.
Hem Türkiye hem de Çin, Ukrayna’nın egemenliğine, toprak bütünlüğüne saygı duyduklarını açıkladılar. Türkiye ve Çin, Ukrayna Savaşı sonrası batı ülkeleri gibi Rusya’ya ambargo uygulamak yerine var olan ilişkilerini devam ettiren iki ülke oldular. Türkiye Ukrayna’ya SİHA ve İHA desteği sağlarken, Çin ise her iki tarafa da herhangi bir askeri destek vermediklerini söylüyor. ABD ise Çin’in Rusya’ya askeri teçhizat yardımlarında bulunduğunu söylüyor.
Türkiye’nin Çin ile olan ticaret dengesizliğini dengelemek istemesi, Tek Çin vurgusu ile Çin’in toprak bütünlüğüne önem vermesi, Bir Kuşak Yol projesine önem vermesi hem iki ülke ilişkilerinde büyük atak sağlayacak hem de Türkiye’nin bölgesel ve küresel önemini arttıracaktır.

sezayiyvznt

Erciyes Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi öğrencisi. Türk Kızılayı Kayseri Teşkilatı yönetiminde yer almakta.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir