MakaleTarihUluslararası İlişkiler

Panama Kanalı ve Deniz Jeopolitiği

1.       GİRİŞ

Uluslararası sınırlar ve bölgeler arasındaki ithalat ve ihracat trafiğine yön veren birçok etken bulunmaktadır. Bu etkenlerin önemli bir kısmını su yolları oluşturmaktadır. Kanallar ise uluslararası ticarette devletlerin politikalarına ve sistemdeki rolüne yön veren kritik yapılardır. Bu çalışmada Panama Kanalı’nın kısa bir tarihi ve uluslararası ekonomideki rolü ile Panama’ya olan etkisi ve Panama Kanalı’na bir alternatif olarak düşünülen Nikaragua Büyük Kanal Projesi incelenecektir.

2.       PANAMA KANALI

Panama, 16. yüzyılda İspanyollar tarafından keşfedilmiş olup 1821’e kadar bir İspanyol kolonisi olarak kalmıştır. 1821’de ise Kolombiya ile birleşmiş ancak 1903 yılında Kolombiya’dan ayrılarak ABD’nin desteği ile bağımsızlığını ilan etmiştir. ABD’nin bu desteği ise şu anki Panama Kanalı bölgesinde açılacak bir kanala ve bu kanalın ABD egemenliğine dayanmaktaydı.[1] ABD’nin Panama’ya verdiği çok yönlü desteği anlamak, Platon‘un Devlet’ine baktığımızda berrak bir portreye dönüşecektir. Devlet yönetimi için toplumla ilgili insanları seçme yöneliminde olmamız gerektiğini savunan görüşe göre insan en çok sevdiği

şeylerle ilgilenir. Bu doğrultuda insan en çok, kiminle arasında çıkar birliği varsa onunla ilgilenecektir.[2] ABD, Panama Kanalı ile birlikte Pasifik ve Atlas boyunca ticari faaliyetlerini geliştirip okyanus adalarında egemenlik kuracaktı.[3] Platon’un toplumla ilgili insanlara yaptığı vurgu ışığında bu toplumun beslenmesi, deniz ve toprağın bize sağladığı olanaklara dayanmaktadır. Bununla birlikte bölge üzerindeki minerallerin miktarı ve dağıtımı da doğrudan o toplumun beslenmesi, yönetici ve böylece devletle ilişkilidir.[4]

1914 yılında faaliyetlerine başlayan Panama Kanalı, yaklaşık olarak 50 yıl boyunca Amerikan çıkarlarını gözeten ve Washington ile güçlü bağları bulunan diktatör, oligarşik ve zengin aileler tarafından yönetilmiştir.[5] Uluslararası ticarette etkin bir aktör olma yolunda önemli bir adım atmanıza kolaylık sağlama potansiyeline sahip olan bu kanal, ancak 1999’da  Panama’nın bölgedeki Amerikan varlığından duyduğu rahatsızlık, kanala karşı başlayan saldırılar ve Panama hükümetinin ABD ile ilişkilerini askıya almasıyla birlikte Panama’ya devredilmiştir.

3.      PANAMA KANALI’NIN ÖNEMİ VE TİCARETE ETKİSİ

  Uluslararası ticaret ve ekonomiye yön veren en etkili yapılardan biri de kanallardır. Panama Kanalı, beşeri bir yapı olarak dünya çapında kayda değer öneme sahip bir su yoludur. Atlas Okyanusu ile Pasifik’i birbirine bağlayan, gerek ABD’ye olan yakınlığı gerekse kıtalar arasında kurduğu bağlantılar göz önüne alındığında önemli bir gelir kaynağı olan Panama Kanalı, ABD’nin Latin Amerika’daki etkisini artırmış ve uluslararası ticaret perdesinde ABD’yi baş aktör konumuna getiren faktörlerden biri olmuştur.[6] Atlantik ile Pasifik okyanusları arasında 13.000 kilometrelik mesafe, Panama Kanalı ile birlikte daraltılıyordu. Bu sayede ulaşım alanında ciddi bir mesafe tasarrufu yapılıyordu.[7]

Deniz yollarında bir ulaştırma şekli olarak ticari taşımacılık, hem savaş hem de barış dönemlerinde uluslararası politika ve ekonomide önemli bir rol oynayabilir. Bu rolü kanıtlayan Süveyş ve Panama kanallarının inşası, insanoğlunun deniz bölgesini kendi çıkarları doğrultusunda nasıl şekillendirebileceğinin ”sine qua non” örnekleridir.[8] Panama GSYİH’sinin %75’inden fazlasını hizmet sektörü oluşturmaktadır ve bu hizmet sektörünün gelişiminde Panama Kanalı’nın etkisi büyüktür. Serbest ticaret bölgesi, lojistik faaliyetleri, turizm ve bankacılık gibi alanlar, bu hizmet sektöründe yerini bulmaktadır.[9] Küresel ticaretin yaklaşık olarak %5’i, Panama Kanalı üzerinden gerçekleşmekte ve bu durum yılda 14.000’den fazla geminin kanaldan geçtiğini göstermektedir. 81 km uzunluğunda olan kanalı geçmek için 9 saat gerekir. Ancak bu 9 saat aslında bir tasarrufun sonucudur. Zira Panama Kanalı, Atlantik ile Pasifik arasındaki geçişi, Amerika kıtasını dolanmayı gerektirmeyip kolaylaştırarak 12.000 km’lik mesafe tasarrufu kazandırmaktadır. Aynı zamanda Asya, Avrupa ve Amerika kıtaları arasında kalan yolları gözle görülür bir şekilde kısaltıp 160’a yakın ülke ile bağlantı kurma konusunda birçok kolaylık ve olanak sağlar. Dünyanın en büyük 2. serbest ticaret merkezi olan Panama Kanalı, gerek ABD’ye gerekse artık Panama’ya ekonomik açıdan önemli ölçüde katkı sağlamıştır.[10]

Panama Kanalı’nın yönetiminden sorumlu olan hükümet ajansı Panama Kanalı Otoritesi, vizyonlarını küresel bağlantı lideri ve yönlendiricisi olarak gösterirken; misyonlarını Panama’nın refahına sürdürülebilir bir katkıda bulunmak ve ürünleri global pazarlarla buluşturmak olarak belirlemişlerdir. 2019 yıllık raporuna göre Panama Kanalı’nın ülke hazinesine yaptığı doğrudan katkı 1.786 milyar dolardır. Yine bu rapora göre Panama Kanalı’nın 144 ticaret rotası, 1700 liman ve 160 ülke ile bağlantısı bulunmaktadır. Ulusal ekonomiye sunduğu toplam katkı payı ise 2.889 milyar dolardır.[11] GSYİH oranlarına baktığımızda 104.1 milyar dolar ile dünya sıralamasında 83. sırada bulunan Panama, sektör dağılımında %82’lik bir hizmet sektörü ile ve Panama Kanalı’nın da etkisiyle iş gücünün %64’ünden fazlasının hizmet sektöründe çalışmasıyla birlikte gelir dağılımındaki adaletsizlik konusunda Latin Amerika’daki en kötü ülkelerden biridir. Her ne kadar Panama Kanalı’nı genişletme projesi kanalın kapasitesini büyük oranda artırmış olsa da güçlü ekonomik performans geniş çapta bir refaha ulaşılmasını sağlayamamıştır.[12]

Panama Kanalı’nın ülke genelinde kolektif bir refah sağlayamaması, yerli grupların yoksulluk sorunu yaşaması ile ilişkilidir. Bu yerli grupların yaşadığı bölgeler, gelişim konusunda geri kalmakta ve böylelikle Panama’da bölgeler arası gelişmişlik düzeyinde farklılıklar oluşmaktadır. Yerli bölgelerde yaşayan yerli halkın yoksulluk oranları, ülke geneline göre daha fazladır. Eğitim, sağlık ve dil konusunda yaşanan sorunlar, yerli halkın bir fakirlik kısır döngüsüne girmesine neden olmaktadır. Sağlık hizmetlerinin yetersiz olduğu Panama’da İspanyolca konusunda yetersiz olan yerli çocukların çoğu, iletişim problemleri yaşayabileceği düşüncesi ile ilkokula bile kayıt edilmemektedir.[13]

Ekonomisi uzun yıllardır büyük ölçüde (CIA verilerine göre Panama GSYİH’sinin %75 ve üzeri) Panama Kanalı ile hizmet sektörüne bağlı olan Panama’da üretim ve/veya yatırım politikalarında kırsal bölgeler ihmal edilmiştir.[14] Bu bağlamda endüstriyel çalışma alanları ve hizmet sektörü, Panama Kanalı çevresinde bir yoğunluk kazanmıştır. Panama Kanalı çevresinde yoğunlaşan gelişme ise o bölgede yaşayan insanların kişi başına düşen milli gelirinin, kırsal bölgelerde yaşayan insanların kişi başına düşen milli gelirine göre daha fazla olmasına neden olmaktadır. Oluşan bölgeler arası gelişim düzeyleri farklılığı ise kalkınmayı olumsuz etkilemektedir.[15]

Ekonomisi uzun yıllardır büyük ölçüde (CIA verilerine göre Panama GSYİH’sinin %75 ve üzeri) Panama Kanalı ile hizmet sektörüne bağlı olan Panama’da üretim ve/veya yatırım politikalarında kırsal bölgeler ihmal edilmiştir.[16] Bu bağlamda endüstriyel çalışma alanları ve hizmet sektörü, Panama Kanalı çevresinde bir yoğunluk kazanmıştır. Panama Kanalı çevresinde yoğunlaşan gelişme ise o bölgede yaşayan insanların kişi başına düşen milli gelirinin, kırsal bölgelerde yaşayan insanların kişi başına düşen milli gelirine göre daha fazla olmasına neden olmaktadır. Oluşan bölgeler arası gelişim düzeyleri farklılığı ise kalkınmayı olumsuz etkilemektedir.[17]

4.      PANAMA KANALINA BİR ALTERNATİF OLARAK NİKARAGUA KANALI

ABD’nin uluslararası düzene olan etkisi, geçtiğimiz yüzyılın ‘Amerikan Yüzyılı’ olarak anılmasına sebep olmuştur ve bu güç, korunma içgüdüsü içermektedir. ”Savaşı kaçınılmaz kılan şey, Atina’nın yükselişi ve bunun Sparta’da uyandırdığı korkuydu.” Tukidides‘in Peloponez Savaşları‘nı anlatırken yaptığı bu yorum Amerikalı siyaset bilimci Graham Allison tarafından modernize edilip ‘Tukidides Tuzağı’ kavramı olarak literatüre kazandırılmıştır.[18] Tukidides Tuzağı’na göre yükselen güç, hükmeden gücün konumunu tehdit ettiğinde bunun sonucu çoğunlukla savaştır. Ancak bu durum kesinlikle kaçınılmaz olarak yorumlanmamaktadır.[19] ABD-Çin rekabetini bu kavramla yorumlayacak olursak bu mücadele genel anlamda ekonomik boyuttadır. Panama Kanalı’na bir rakip olarak görülebilecek Nikaragua Kanalı girişimi ise ekonomik nüfuz alanı mücadelesinin bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Nikaragua Kanalı projesi, ekonomik etki alanını kendi coğrafyası dışında da genişletmeyi amaçlayan Çin’in Güney Amerika bölgesindeki en önemli girişimlerinden biridir.[20] Çin’in küresel güç olma yolunda izlediği strateji, onu hem ticari hem de askeri amaçlarla kullanabileceği deniz yolları üzerinde bir hakimiyete zorlamaktadır. Bu nedenle Amerikan inisiyatifinde olan ve dünya ticaretinin %5’inin aktığı Panama Kanalı’na bir alternatif olarak Nikaragua Büyük Kanal Projesi geliştirilmiştir. Hong Konglu işadamı Wang Jing ve onun şirketi HKND Group tarafından finanse edilen bu yatırım, Nikaragua ekonomisinin yaklaşık 4 katı kadar bir maliyet içeriyor. (50 milyar dolar)[21] 2014’te kanalın yapımı için fiili olarak harekete geçilmiştir ve kanal, 278 km uzunluğu ile Pasifik-Atlantik geçişinin 30 saatte tamamlanmasını sağlayacaktı. (Panama Kanalı’nda bu mesafe yaklaşık 80 km, süre ise 9 saattir.)  Nikaragua Kanalı’nın talep edilmesi için barındırdığı özellik ise büyüklüğü ve genişliği olarak belirtilmektedir. Projeye göre 400.000 tonluk ve 450 km uzunluğa sahip gemiler, bu kanalı kullanabilecektir. Panama Kanalı’nın Pasifik ve Atlantik arasındaki geçiş bölgesinde tekel bir su yolu olması ve bu yüzden geçiş ücretlerinin dünyadaki diğer kanallardan oldukça pahalı olması, (gemiler, yiyecek ve yakıt ikmalinin zorlukları açısından Panama Kanalı’nı tercih etmekten çekinmemekte) Nikaragua Kanalı’nın büyüklüğü ve genişliğiyle önemli bir alternatif olabileceği düşüncesini yaratmıştır.[22] Çin’in Nikaragua Kanalı ile amaçladığı bir nokta da Venezuela ve Brezilya başta olmak üzere Latin Amerika ülkeleri ile ticaretini geliştirmek ve bu ticaretin zorluklarını azaltmak idi. Bu ülkelerin tercihinde ise genel anlamda Venezuela’nın petrol ve doğalgaz rezervlerinin, Brezilya’nın ise demir cevheri zengini olmasının payı büyüktür.[23]

  Fotoğraf Kaynak: Port Economics, The Nicaragua Canal Project Revisited, https://www.porteconomics.eu/2018/01/12/the-nicaragua-canal-project-revisited/

2015’te Çin’de yaşanan borsa krizi ile birlikte Wang Jing, servetinin neredeyse %90’ını kaybetmiştir ve inşaat çalışmaları ertelenmiştir. Ancak hem Panama Kanalı’nın genişletilme projesi ile Nikaragua Kanalı’nın işlevsellik kazanamayacağı düşüncesi, hem Wang Jing’in servetinin büyük bir kısmını kaybetmesi, hem de Nikaragua Başkanı Daniel Ortega‘nın sessiz kalması, bu kanalın açılmasını pek olası görmememize neden olmaktadır.[25]

5.        SONUÇ

     Deniz yolları, uluslararası ekonomi ve politikada devamlı olarak etkin bir rol oynayabilir. Deniz yollarının hakimi olan devletler ise değişken şartlar altında bu yollardan milli çıkar elde edebilmektedir. 1999 yılına kadar ABD egemenliğinde bulunan Panama Kanalı, 1999 itibariyle Panama Cumhuriyeti’ne devredilmiş ve Panama GSYİH’sine önemli bir katkıda bulunmuştur. Atlas Okyanusu ile Pasifik’i birbirine bağlayan bu su solu, mesafeleri oldukça kısaltarak 160 ayrı ülkeyle bağlantı sağlamaktadır. Kıtalar arasında kurduğu bu bağlantılar sayesinde ABD’nin Latin Amerika’daki etkisini artırmış ve günümüzde Panama Cumhuriyeti için vazgeçilmez bir yapı haline gelmiştir.

Uluslararası sistemde güç maksimizasyonu için devletlerin en büyük silahlarından biri ekonomidir. Çin’in de bu bağlamda izlediği stratejinin formal hali olarak karşımıza çıkan Nikaragua Büyük Kanal Projesi, ekonomik gücü artırma yolunda deniz ticareti ve su yollarının önemini pekiştirmektedir. Ayrıca bu kanal projesi, Tukidides Tuzağı
kapsamında ABD-Çin (hakim güç ile yükselen güç) mücadelesinin Latin Amerika’daki simgesi olmuştur. Rusya’nın ise Latin Amerika’daki askeri varlığını güçlendirmek adına Nikaragua Kanalı için planlanan projenin güvenliğini sağlamaya talip olması; ekonomik, politik ve askeri ilişkilerin birbiriyle büyük bir etkileşim halinde olduğunu göstermektedir.Yapılan analizlere göre Panama Kanalı’nın Panama Cumhuriyeti’ne olan katkısı büyük olsa da
Panama’nın kolektif olarak geçerli bir kalkınma gerçekleştiremediğini ve bunun, yatırımların genelde Panama Kanalı çevresinde toplanıp kırsal alanların ihmal edilmesiyle ve gelir dağılımı eşitsizliğiyle açıklanabileceğini görülmektedir. Ayrıca uluslararası sistemde etkin olmak için su yollarının ve deniz ticaretinin önemi, Çin’in giriştiği Nikaragua Büyük Kanal Projesi ile açıklanabilmektedir. Dünyanın yarısından fazlasını oluşturan sular, tarih boyunca insanlar ve devletler için vazgeçilmez olmuş ve olmaya devam edecektir. Atinalı politikacı ve general Themistokles‘in dediği ve Deniz Hakimiyet Teorisi’nin sahibi Amerikalı tarihçi Alfred Mahan‘ın geliştirdiği görüşe göre; ”Denizlere hakim olan her şeye hakim olur.”


[1] CIA, Library, The World Factbook – Panama, https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/geos/pm.html, çevrimiçi: 25 Mart 2020

[2] PLATON, Devlet, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 32. Basım, İstanbul,2017, sy. 108.

[3] Ufuk ÖZCAN, Wilson Prensipleri Üzerine, İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Dergisi, Cilt:3, Sayı:4, 1995, sy. 1

[4] Thomas HOBBES, Leviathan, Yapı Kredi Yayınları, 14. Baskı, İstanbul,2016, sy. 188.

[5]John PERKINS, Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları, APRIL Yayıncılık, 13. Baskı, Ankara, 2011, sy.161.

[6] Emine Nur SEZEK, Panama Kanalı ve Jeopolitik Önemi, Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Yüksek Lisans, Jeopolitik Dersi Rapor, sy. 4

[7] Tim MARSHALL, Coğrafya Mahkumları, Epsilon Yayınevi, 4. Baskı, İstanbul,2019, sy. 254.

[8] Thomas M. KANE, David J. LONSDALE, Çağdaş Stratejiyi Anlamak, Doruk Yayınları, İstanbul, 2016, sy. 262-265.

[9] CIA, Library, The World Factbook – Panama, https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/geos/pm.html, çevrimiçi: 26 Mart 2020

[10] SEZEK, Panama Kanalı ve Jeopolitik Önemi, sy. 5

[11] CANAL DE PANAMA, Annual Report 2019, sy.13-17, https://www.pancanal.com/eng/general/reporte-anual/2019-AnnualReport-Rev02.pdf

[12] CIA, Library, The World Factbook – Panama, https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/geos/pm.html, çevrimiçi: 26 Mart 2020

[13] Renos VAKIS, Kathy LINDERT, Poverty in Indigenous Populations in Panama: A Study Using LSMS Data, Human Development Department LCSHD Paper Series No. 55, January, 2000, sy. 19

[14] Anne LARSON, Panama Country Case Study, August 2006, sy. 3

[15] Türkite Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı, Panama – Genel Ekonomik Durum, https://ticaret.gov.tr/yurtdisi-teskilati/orta-amerika/panama/ulke-profili/genel-ekonomik-durum, çevrimiçi: 2 Mayıs 2020

[16] The World Bank, GINI index (World Bank estimate) – Panama, https://data.worldbank.org/indicator/SI.POV.GINI?locations=PA&name_desc=true, çevrimiçi: 2 Mayıs 2020

[17] CIA, Library, The World Factbook – Panama, https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/geos/pm.html, çevrimiçi: 2 Mayıs 2020

[18] TED, Is War Between China and US inevitable? / Graham Allison, https://www.youtube.com/watch?v=XewnyUJgyA4, çevrimiçi: 3 Mayıs 2020

[19] Foreign Policy, The Thucydides Trap, https://foreignpolicy.com/2017/06/09/the-thucydides-trap/, çevrimiçi: 3 Mayıs 2020

[20] Yıldırım DENİZ, Çin’in Ekonomik Dönüşümü ve Üçüncü Dünya, Barış Araştırmaları ve Çatışma Çözümleri Dergisi, Cilt:2, Sayı:2, 2014, sy. 77

[21] MARSHALL, Coğrafya Mahkumları, sy. 254-255

[22] Zeki KODAY, Saliha KODAY, Çağlar Kıvanç KAYMAZ, Dünyadaki Bazı Önemli Boğazlar ile Kanalların Coğrafi Özellikleri ve Jeopolitik Önemleri, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt:21, Sayı:3, Eylül 2014, sy. 903

[23] DENİZ, Çin’in Ekonomik Dönüşümü ve Üçüncü Dünya, sy. 77

[24] Port Economics, The Nicaragua Canal Project Revisited, https://www.porteconomics.eu/2018/01/12/the-nicaragua-canal-project-revisited/

[25] MARSHALL, Coğrafya Mahkumları, sy. 255-256

Mustafa Ozveren

Küresel Siyaset Yazarı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir