Sudan’da İç Savaş: Hızlı Destek Birlikleri
Hızlı Destek Birlikleri kimdir?
Darfur’da 2003’te çoğunlukla Arap olmayanların ayrımcılık şikayetiyle hükümete karşı silahlanması üzerine yaşanan iç savaş ve oluşan insani kriz, 2003-2004 yıllarında dünya gündemine oturdu.
Birleşmiş Milletlere göre, savaşta yaklaşık 300 bin kişi öldü ve yaklaşık 2,5 milyon kişi yerinden edildi.
Dönemin Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir, isyancılara karşı savaşmak için bölgenin yerlisi ve çoğunluğu Arap kökenli Cancavid milislerinden destek aldı. Sudan’ın o dönemki liderliği, 2010’da başlayan barış süreciyle bu silahlı oluşumun orduya entegre edilmesi için çalışmaya başladı.
Bu amaçla devlet, 2013’te kurulan bu birlikleri önce “Sınır Koruma Birlikleri”, daha sonra ise “Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK)” adı altında Sudan İstihbarat Teşkilatı’na entegre ederek 2014’te resmen tanıdı.
2013 yılında “Cancavid” denen silahlı milislere liderlik eden Musa Hilal’in Ömer el-Beşir ile ilişkilerini kesmesi, Hilal’in kuzeni “Hımidti” lakabı ile bilinen Muhammed Hamdan Dagalu’nun önünü açan dönüm noktası oldu.
HDK, 2013’te kuruldu ve kökenleri, Darfur’da isyancılarla savaşan ve uyguladıkları yöntemlerle kötü şöhrete sahip Cancavid milislerine dayanıyorken bu güçler, Darfur’da ve Eylül 2013’te ülkedeki protestolara katılanlara karşı ihlallerde bulunmakla suçlanıyor.
Ocak 2017’de Sudan Parlamentosu, Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatına bağlı olan HDK’nin Beşir liderliğindeki orduya bağlanmasıyla ilgili “Hızlı Destek Kuvvetleri Yasasını” kabul etti. HDK lideri Dagalu, Yemen ve Libya’daki çatışmalarda rol alan ve 2017’de Sudan’ın Darfur ve Kurdufan bölgelerindeki bazı altın madenlerini kontrol eden etkili bir paramiliter güç oluşturdu.
HDK lideri, devrim sona yaklaştığında halktan yana tavır alarak Beşir’in devrilmesinde önemli rol oynadı.
HDK, Nisan 2019’daki askeri müdahalenin ardından başkentte ordu karargahının önünde Haziran 2019’da 100’den fazla protestocunun katledilmesi de dahil olmak üzere insan hakları ihlalleriyle suçlanıyor. Ancak yeni iktidar düzenlemelerinin söz konusu olmasıyla Dagalu da siyaset sahnesine girerek kendisini bir aktör olarak kabul ettirdi.
Ömer el-Beşir’den sonra 12 Nisan 2019’da yeni kurulan Geçici Askeri Konseyin başkan yardımcılığına getirilen Dagalu, Ağustos 2019’da asker-sivil ortaklığındaki yeni yönetimde ikinci adam haline geldi.
Dönemin Geçici Askeri Konsey Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, 30 Temmuz 2019’da HDK Kanunu’nda değişiklik yaparak ve HDK’nin, Ordu Kanunu’nun tüm hükümlerine tabi olmasını öngören 5. Maddesini kaldıran anayasal kararname yayımladı. Bu maddenin iptal edilmesiyle paramiliter güç HDK, yarı bağımsız hale geldi ve doğrudan Dagalu’ya bağlı askeri güce dönüştü.
HDK’nin personel sayısının 100 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Milis gücün, 10 bin silahlı araç, uçaksavar ve topa sahip bulunduğu kaydediliyor.
HDK’nin özellikle ülkenin batısında Çad sınırındaki Darfur ve güneydeki Kurdufan bölgelerinde orduya nispeten daha etkili konumda yer aldığı ifade ediliyor.
HDK’nin Darbelerdeki Etkin Rolü:
Nisan 2019’da HDK, Beşir’i deviren bir askeri darbeye katıldı. O yıl daha sonra General Dagalu kendisini ordu generali Abdülfettah Burhan başkanlığındaki bir yönetim konseyinin yardımcısı yapan bir yetki paylaşımı anlaşması imzaladı.
HDK, Ekim 2021’de seçimlere geçişi durduran bir darbeye katıldı. Dagalu o zamandan beri darbeden pişmanlık duyduğunu söyledi ve tam bir sivil hükümeti yeniden kurmak için yeni bir anlaşmayı onayladığını duyurmuştu.
Çatışmaların Nedeni:
Sudan ordusu, paralel bir ordu gibi davranması nedeniyle tehdit olarak gördüğü HDK’nin, 2 yıl içinde tamamen orduya entegresini istemişti.
HDK’nin ise sivil hükümetin ardından yaklaşık 10 yıla yayılan bir süreçte bunu kabul edebileceğini açıklamasıyla başlayan söz savaşı ve gerginlik, 15 Nisan 2023’te taraflar arasında başkent Hartum ve çeşitli şehirlerde silahlı çatışmaya dönüşmüştü.
HDK, 15 Nisan 2023’te patlak veren iç savaş öncesinde sisteme entegrasyonu henüz tamamlanmamış askeri bir güçtü. Sudan hükümeti, uluslararası topluma HDK’yi “terörist grup” olarak kabul etmesi çağrısında bulunmuştu.
Sudan’da taraflar, başkent Hartum’un yanı sıra ülkenin batı ve güneybatısındaki 9 eyalette ağır silahlarla çatışmayı sürdürüyor. Çatışmalarda bugüne kadar 10 bini aşkın sivil hayatını kaybetti, binlerce kişi yaralandı.
Uluslararası ateşkes ve müzakere girişimleri, tarafların karşılıklı ihlal suçlamaları ve öne sürülen şartlarda anlaşamamaları nedeniyle şu ana kadar başarısız oldu.
Değişen Strateji
HDK milisleri, çatışma bölgelerinde yaşadıkları tüm yenilgilerden sonra, savaşma planlarını tamamen değiştirdiler. Artık sivillere yönelerek, kimi zaman doğrudan sivilleri hedef gösteriyorlar. Onları canlı kalkan olarak kullanıyorlar. Havalimanı, hastaneler, bankalar ve kamu binaları, sivillerin evlerine ve arabalarına saldırıyorlar.
Sudan Silahlı Kuvvetleri devlete ve sivillere ait binalara zarar vermemek için onları yıkacak saldırılarda bulunmuyor. HDK milisleri sivil halkı hedef alarak önce devleti yıpratmak, halkın evlerini işgal ederek de vatandaşı ordusu ile karşı karşıya getirmek istiyorlar.
Müzakereye Giden Yol
Sudan Ordusu şu anda hedefleri farklı olan ve liderlikleri parçalanmış bir grup çeteyle savaşıyor. Kendi başlarına hareket eden, düzgün bir sistematik yapıya sahip olmayan HDK her geçen gün daha fazla katliama yol açmaktadır. HDK milisleri kendi aralarında dahi iletişim kuramıyorlar ve kendi başlarına hareket ediyorlar.
Sudan’da ordu ile HDK arasında Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde ABD, Suudi Arabistan ve Doğu Afrika’da Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi’nin (IGAD) arabuluculuğunda yürütülen görüşmeler sonucu 11 Mayıs 2023’te “Cidde Bildirgesi” imzalanarak çatışmaların durdurulması için bir çerçeve oluşturuldu ancak savaş devam etti.
Görüşmelerde Sudan’da kalıcı ateşkes ve kapsayıcı diyalog oluşturulması hedeflendi. Sudan ordusu, HDK’nin ateşkes ihlallerine tepki olarak 31 Mayıs 2023’te ateşkes görüşmelerinden çekildi.
Haziran ayında gerçekleştirilen müzakere turu, HDK’nin yerleşim yerlerinden ve kamu kurumlarından çekilmeyi reddetmesi üzerine ordunun müzakere masasından ayrılmasıyla sonuçlandı. Buna karşılık da HDK, orduyu Cidde görüşmelerini engellemeye çalışmak ve askeri çözüme sığınmakla suçladı.
Ordu, temmuz 2023’te yeniden müzakere sürecine dönme kararı aldı. Ordu, benzer gerekçelerle temmuz ayında bir kez daha müzakerelerden çekildi ancak ekim ayında Cidde’ye geri döndü. Taraflar, barış müzakereleri kapsamında 7 Kasım’da Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde yeniden bir araya geldi.
Suudi Arabistan ve ABD’nin arabuluculuk ettiği ateşkes konulu müzakerelerde somut adım atılamadı ve görüşmeler çıkmaza girip süresiz ertelendi. Çatışan iki taraf arasında yüz yüze olmayan ve dolaylı şekilde yürütülen “Cidde Müzakereleri” sürecinde Suudi Arabistan ile arabuluculuk yapan ABD de bu durumun vahametinin farkında varıp müzakerelerden çekildi.
Son Durum Nedir?
Başkent Hartum’da da taraflar arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Ubeyyid, Faşir ve Nyala kentlerinin yarısı HDK’nın kontrolünde bulunuyor.
Sudan’da çatışmalar Kuzey Darfur eyaletinin başkenti Faşir şehrine yaklaşmış durumda.
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) haftalar süren çatışmaların ardından Sudan ordusunun bölgedeki son kalesine yaklaşıyor. Yerel kaynaklar çatışmalar nedeniyle yaklaşık 800 bin sivilin hayatının tehdit altında olduğu uyarısında bulunuyor.
Faşir, Batı Darfur bölgesinde HDK’nin kontrolü altında olmayan son büyük şehir. HDK geçtiğimiz yıl Darfur’daki diğer dört eyalet başkentini kontrol altına almıştı. Bu bölgelerdeki çatışmalardan kaçan yaklaşık 700 bin sivil Faşir ve çevresine sığınmıştı.
Bölge kaynakları HDK’nın Sudan ordusunun bölgedeki ana piyade üssünden yaklaşık sekiz kilometre uzakta olduğunu ve şehre birçok yönden ilerlediğini vurguluyor. HDK’nın Darfur’u tamamen ele geçirmesinin bölgede sivil katliamları artırmasından endişe ediliyor.
Birinci yılını geride bırakan Sudan İç Savaşı’nda resmi rakamlara göre şimdiye dek 14 bini aşkın sivil hayatını kaybetmiş durumda. Ancak gerçek rakamların bunun çok daha üzerinde olduğu tahmin ediliyor.