Ekim 18, 2025

KÜRESEL SİYASET

Uluslararası İlişkiler Platformu

Yunanistan Doğu Akdeniz’de ne İstiyor?

Yunanistan’ın Doğu Akdeniz politikası, önce Doğu Akdeniz’e taraf olması ile başlamıştır. Yunanistan anakarasının Doğu Akdeniz’e kıyısı yoktur. Doğu Akdeniz’e uzanan adalarını anakarası ile bütünlük dâhilinde olduğunu iddia etmiştir. Bu şekilde Doğu Akdeniz’de hak iddia edip sorun çıkararak sahaya inmeyi amaçlamıştır. Sahaya inmek istemesinin ise bir sebebi vardır. Yunanistan, Doğu Akdeniz’de hak sahibi olmak istiyorsa önce Doğu Akdeniz’e taraf olmalıdır. Taraf olabilmesi için sahada bulunmalıdır.

Sahaya indikten sonra Türkiye’nin karşılık vermesiyle denizlerde ufak tefek sıcak çatışmalar ve karşı karşıya gelmeler ortaya çıkmıştır. İki NATO üyesinin bu şekilde karşı karşıya gelmesi NATO’nun ve hatta Avrupa’nın endişe duyup her iki ülkeyi müzakere için masaya oturmalarını istemesi ile Yunanistan, Doğu Akdeniz meselesinde taraf olmayı başarmıştır.

Yunanistan yalnızca yeraltı kaynaklarından ötürü Doğu Akdeniz’de hak sahibi olmak istemiyor. Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de bulunmak istemesinin birçok sebebi vardır. Derinlere indikçe Yunanistan’ın hedeflerini daha net kavrayabiliriz. Doğu Akdeniz’in Süveyş Kanalı sayesinde Kızıldeniz’e bağlı olması ve oradan Hint Okyanusu’na geçiş; zengin petrol yataklarına sahip Ortadoğu’yu kontrol altında tutması sebebiyle Yunanistan ve birçok ülkenin ilgi odağı hâlindedir (Yaycı, 2012, s. 4).

Bir devletin güçlü ve büyük devlet olabilmesi yolunda iki önemli şart vardır. İlk olarak nükleer güce sahip olmak, diğeri ise enerjide dışa bağımlı olmamaktır. Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’deki yeraltı zenginliğine sahip olmak istemesi bir yana, Doğu Akdeniz’deki rezervlerin, yeraltı zenginliklerinin Türkiye’nin eline geçmesini önlemek asıl amaçlarından biridir. Zira Türkiye’yi kendisi için bir tehdit olarak görmektedir. Yanı başındaki Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki doğal gaz ile enerji ihtiyacını fazlasıyla karşılaması ve denizlerde faaliyet göstermesi Türkiye’nin büyük bir bölgesel güç olmasını sağlayacaktır.

Bu sebepten ötürü Yunanistan, Sevilla Haritası’nda da gördüğümüz gibi Türkiye’yi Anadolu’ya hapsetmeyi amaçlamakta ve Türkiye’yi Adalar Denizi ile Akdeniz’den çıkartarak büyük bir bölgesel güç olmasını engellemeyi hedeflemektedir. Türkiye’nin bu denli güçlenmesini istemeyen Yunanistan’ın hedeflerinden en mühim olanı “Megal İdea” fikridir diyebiliriz.

Megal İdea; Doğu Roma’nın (Bizans) hâkim olduğu toprakların tekrar ele geçirilerek, İstanbul merkezli (başkentinin İstanbul olduğu) büyük bir “Helen Devleti” kurma fikridir ve “Büyük Ülkü” anlamına gelmektedir (Terzi, 2020). Bugüne kadar Yunan halkının, özellikle de Ortodoks Kilisesi’nin bu fikir uğruna çok önemli faaliyetleri olmuştur (Terzi, 2020). Günümüzde bu fikirden vazgeçmiş değillerdir. Doğu Akdeniz’de hâkimiyet, Yunanistan için Megal İdea’ya giden bir yol demektir.

Osmanlı İmparatorluğu’nun ünlü Kaptan-ı Derya’sı Barbaros Hayrettin Paşa’nın da dediği gibi: “Denizlere hâkim olan, cihana hâkim olur.” Yunanistan; büyük devlet olabilmek için, Ortadoğu’da söz sahibi olabilmek için, Megal İdea fikrini gerçekleştirebilmek için özellikle Doğu Akdeniz olmak üzere denizlerde güçlü ve söz sahibi olmak zorundadır.

Raporun Tamamını Oku